Keine exakte Übersetzung gefunden für بنو إسرائيل

Frage & Antwort
Textübersetzung
Übersetzung einfügen
Senden

Übersetzen Türkisch Arabisch بنو إسرائيل

Türkisch
 
Arabisch
relevante Treffer

Textbeispiele
  • Ve sonra Israilogullari'ni denizden asirdik. Firavun, düsmanca saldirmak için derhal adamlarini ve askerlerini arkalarina düsürdü. Ta ki, suda bogulmaya baslayinca 'Inandim, gerçekten de Israilogullari'nin iman ettiginden baska tanri yoktur. Ben de ona teslim olanlardanim.' dedi.
    وجاوزنا ببني إسرائيل البحر فأتبعهم فرعون وجنوده بغيا وعدوا حتى إذا أدركه الغرق قال آمنت أنه لا إله إلا الذي آمنت به بنو إسرائيل وأنا من المسلمين
  • Fir ' avn , orada ululandı ( zorbalığa kalktı ) , halkını çeşitli gruplara böldü . Onlardan bir zümreyi ( İsrail oğullarını ) eziyor , oğullarını kesiyor , kadınlarını sağ bırakıyordu .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .
  • Gerçek şu ki , Firavun yeryüzünde ( Mısır ' da ) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü ; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor , erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu . Çünkü o , bozgunculardandı .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .
  • Firavun memleketin başına geçti ve halkını fırkalara ayırdı . İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor , kadınları sağ bırakıyordu ; çünkü o , bozguncunun biriydi .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .
  • Şüphe yok ki Firavun , yeryüzünde yücelmişti ve halkını bölükbölük etmişti ve onlardan bir topluluğu zayıf bir hale getirmede , oğullarını kesmede , kadınlarını bırakmadaydı ; hiç şüphe yok ki o , bozgunculardandı .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .
  • Gerçek şu : Firavun o yerde egemenlik kurmuş ve ora halkını gruplara ayırmıştı . Onlardan bir topluluğu horlayıp eziyordu : Bu topluluğun erkek çocuklarını boğazlıyor , kadınlarına hayasızca davranıyor / kadınların rahimlerini yokluyor / kadınlarını hayata salıyordu .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .
  • Firavun , ( Mısır ) toprağında gerçekten azmış , halkını çeşitli zümrelere bölmüştü . Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor , bunların oğullarını boğazlıyor , kızlarını ise sağ bırakıyordu .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .
  • Çünkü Firavun , ( Mısır ) toprağında gerçekten azmış , halkını parça parça etmişti . Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor , bunların oğullarını boğazlıyor , kızlarını ise sağ bırakıyordu .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .
  • Halkını çeşitli fırkalara ayırdı . Onlardan bir topluluğu , erkek evlatlarını kesmek , kız evlatlarını ise hayata atmak suretiyle özellikle zayıflatmak istiyordu .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .
  • Firavun yeryüzünde despotça davrandı . Halkını sınıflara ayırıp onlardan bir grubu ezip sömürüyor , kızlarını yaşatıp oğullarını kesiyordu .
    إن فرعون تكبر وطغى في الأرض ، وجعل أهلها طوائف متفرقة ، يستضعف طائفة منهم ، وهم بنو إسرائيل ، يذبِّح أبناءهم ، ويستعبد نساءهم ، إنه كان من المفسدين في الأرض .